Saturday, June 20, 2009

Bill Clinton: “Türkiye gittiğimiz yoldan gitmesin”


‘Milyarlarca insan gelişen bilgi teknolojileri sayesinde batının ne kadar iyi yaşadığını görebiliyor ama kendileri bu refahı üretecek olanaklardan yoksunlar. Asıl mesele de bu. Dünya nüfusunun yarısı günde 2 dolarla geçiniyor. Bir milyarı günde bir dolardan az kazanıyor. Her gece bir milyar insan karnı doymadan yatağa giriyor. Bir milyar insanın içmeye suyu yok. 2 milyar insan temel temizlik olanaklarından mahrum. Buna rağmen hızla çoğalıyoruz…’



Amerika eski başkanlarından Bill Clinton, Rotterdam’da OVG Project Ontwikkeling firmasının çevreyle barışık yeni merkezinin açılışına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Türk basınından sadece Zaman’ın davetli olduğu toplantıda küresel ısınmanın ciddi anlamda dünyanın başına dert olduğunu söyleyen eski başkan, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu hızlı büyüyen ülkelerin de küresel ısınma mücadelesine katılmaması durumunda, tehdidin daha da artacağı uyarısında bulundu. Küresel ısınmanın özellikle büyük bir iştahla sanayileşme çabası gösteren ülkelerin faaliyetleriyle arttığına işaret eden Clinton, bir şeyler yapılmaması durumunda, ısınmanın etkilerinin, özellikle fakir ülkelerden başlayarak kısa zamanda tüm dünyayı etkisi altına alacağını söyledi. Ne kadar süper güç olursa olsun hiçbir ülkenin tek başına ısınmadan kaynaklanan küresel tehditle başa çıkamayacağını söyleyen eski başkan, ‘Amerika’nın tüm gücüne rağmen Irak’ta düştüğü durum, bize sorunlarımız için birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor.’ dedi. Şu an batının içinde yaşadığı zenginliği üreten tüketim ve üretim alışkanlıklarının sürdürülmesinin imkânı olmadığını öne süren Clinton, aksi takdirde iklim şartlarının birçok ülkeyi, su baskınları ve kitlesel göçlerle baş başa bırakacağını iddia etti. Dünyadaki bilim adamlarının yüzde 90’ının küresel ısınma konusunda hemfikir olduğunu hatırlatan Clinton, ‘Ne zaman ne olacağını bilmiyoruz; ama bir şey kesin ki; ne olacaksa, kötü olacak ve kritik eşiğe gelirsek, o andan itibaren inisiyatif insanoğlunun elinden çıkacak.’ şeklinde konuştu. Mevcut nüfus artışının da dünyadaki istikrarı tehdit eden unsurlardan biri olduğunu iddia eden eski başkan, ‘Dünya nüfusu şu anda 6,5 milyar civarında. Bir kişiden bu rakama ulaşmamız, binlerce yıl sürdü. Ama bu gidişle on yıl içinde 9 milyarı bulacağız.’ diyerek, hızlı nüfus artışının, özellikle bu nüfusu besleyecek kaynaklardan mahrum olan bölgelerde olduğuna işaret etti. Sanayileşmekte olan ülkelerin sanayileşmiş olanlardaki refahı yakalamak için daha çok enerji kullandıklarını ve bunun da küresel ısınmayı beslediğini söyleyen Clinton, aralarında Türkiye ve Ukrayna’nın da bulunduğu hızlı büyüyen ülkelerin, gelişme adına öncekilerin yolunu takip ettiklerini, bunun da kısır bir döngü yarattığını ifade etti. ‘Eğer bu ülkeler sadece bizim yaptıklarımızı yaparak zengin olmaya karar verirlerse, o zaman küresel ısınma konusundaki çabalarımız sekteye uğrayacak.’ diyen eski ABD Başkanı, ‘Bu ülkeleri bir şekilde, sanayi çağı esnasında yapılan hataları tekrarlamadan da zengin olmalarını sağlayacak teknoloji ve bilgi birikiminin olduğuna ikna etmeliyiz.’ dedi.


Clinton uyarıyor: Küresel ısınma kontrol altına alınamazsa;

Tarımsal üretim duracak, kıtlıklar ya da su baskınlarından dolayı üretim zinciri çökecek. Kitlesel göçler ve çatışmalar artacak. Dünya tatlı su rezervlerinin yüzde 80’ini barındıran Grönland buzullarındaki erime hızlandı. Böyle giderse Atlantik’in su seviyesi artacak ve Kuzey Avrupa ülkeleri bundan olumsuz etkilenecek. Artan karbondioksit oranından dolayı okyanusların kimyasal yapısı büyük oranda değişecek ve halen büyük bir kısmı gerileme eğiliminde olan balık üreme havzalarında hayat tamamen duracak, insanoğlu en büyük protein kaynağını kaybedecek. Afrika başta olmak üzere, hayvan türlerinin neslinin tükenmesi artarak devam edecek.

Foto: Ali Çimen

Ali Çimen, Rotterdam
21 Ekim 2007, Pazar

Haberi ZAMAN’dan okumak için tıklayınız
Haberi orijinal gazete formatında okumak için tıklayınız
Bir önceki sayfaya dönmek için tıklayınız
Ana menüye dönmek için tıklayınız

No comments: